Geçtiğimiz gün (16 Şubat 2022) Giresun’da Sıla Şentürk adlı 16 yaşındaki kız çocuğu, Hüseyin Can Gökçek adlı 22 yaşındaki adam tarafından boğazından bıçaklanarak öldürüldü. Sıla’nın bir süredir Hüseyin adlı adamın ısrarlı takibinde olduğu, bu şahıs tarafından daha önce alıkonduğu, ailesi tarafından geri alındığı, Sıla’nın çocuk olması nedeniyle alıkoyan şahsın cinsel istismardan tutuklandığı ancak serbest bırakıldığı, Sıla’nın devlet korumasına alındığı ancak yatalak ninesine bakması için ailesine geri verildiği iddiaları var.
Sıla kardeşimizin vakası, baştan sona ülkemizde kız çocuklarının kaderinin nasıl belirlendiğinin işaretleriyle dolu. Sosyal hizmetlerin hakkınca sağlandığı bir sistemde Sıla’lar evde yaşlı bakımı vermek zorunda kalmaz, okulda geleceğe hazırlanıyor olurdu. İktidar, İstanbul Sözleşmesi’nden sorumsuzca çekilmemiş olsaydı, Sözleşme içinde Sıla’nın maruz kaldığı ısrarlı takibi düzenleyen maddeler işletilmiş ve Sıla bu adamın baskısından kurtarılmış olurdu; Sözleşme uygulansaydı, Sıla bugün aramızda olurdu. Sıla, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen iktidar, kadınların ve kız çocuklarının karşılıksız emeği üzerinde dönen ataerkil aile ve kadınların bedenlerine ve emeklerine erişim hakkını kendinde gören katil erkekler arasındaki uzlaşmanın, suç ortaklığının sonucu olarak bugün aramızda değil.
İktidar, kadınların ve kız çocuklarının canları pahasına toplumu ve ekonomiyi yeniden şekillendirme adımlarında ilerlerken, Sıla’nın katline timsah gözyaşları dökülmesini kabul etmiyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini savunanlar, Sıla’nın katilleridir. Sıla’nın ölümü tekil bir mesele değil, bir sistem sorunudur. Kadınların ve kız çocuklarının karşılıksız bakım emeğiyle yükünü sırtlanacakları, hem aileyi yeniden üreterek hem de her an işten atılabilecek güvencesiz işçiler olarak ekonomiye koşullu katılacakları yeni düzenleri için daha kaç Sıla feda edilecek? Medeni Kanun’un 96. kabul yıldönümünde, iktidarı uyarıyoruz: İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz, kız kardeşlerimizden vazgeçmiyoruz, haklarımızdan vazgeçmiyoruz!
