J. Büşra Şahin Nartlar, Çerkeslerin kadim zamanlarından gelen mitolojileridir. Dünyanın diğer mitolojilerinde olduğu gibi kalabalık bir kadrosu vardır ve öyküleri kısmen de olsa bugüne aktarılmıştır. Bu yazıda, Nartlar ve Seteney Guaşe ele alınacak, anaerkilliğin ne olduğu açıklanacak ve Nartlardaki ataerkillik örneklerle anlatılacaktır. Nartlar Çerkeslere başka bir kültürden gelmemiştir ve Nartların
Devamını okuBu 8 Mart’ta üzgün, kaygılı ve öfkeliyiz!
Depremin 1. ayında hükümeti ve ilgili tüm yetkilileri, deprem bölgesindeki kadın ve çocukların acil ihtiyaç ve hassasiyetlerinin karşılanması için bir an önce harekete geçmeye; kadınları, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde yaralarımızı birlikte sarmak için dayanışmaya çağırıyoruz! Kahramanmaraş merkezli olarak 6 Şubat’ta 11 ilimizi vuran depremlerin ardından kayıplarımız için üzgün, hayatta kalanlar için kaygılı ve bu durumun baş sorumlusu olan hükümete karşı öfkeliyiz. Deprem ülkesinde yaşamamıza rağmen hükümet 21 yıllık iktidarı boyunca gerekli hazırlıkları yapmamış, deprem vergilerini hortumlamış, halkın imdadına yetişecek kurumların içini boşaltmış; bunun yerine afet yasasını kullanarak arsa değeri yüksek alanlarda rant amaçlı kentsel dönüşümleri dayatmış, deprem riski yüksek
8 Mart Nedir ve Ne Değildir?
Büşra Şahin Bilindiği gibi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olup uluslar arası olarak kutlanır. Tarihçesini, neden 8 Mart gününün seçildiğini ufak bir aramayla herkes öğrenebilir, burada açıklamayacağım. Kısaca belirtmek gerekirse Dünya Kadınlar Günü, kadınların eşitsiz şartlarından ve sömürülmesinden doğmuştur. Ancak yine bilindiği gibi 8 Mart, kimileri için “yılda bir kez kadını hatırlamak, onu da çiçek böcekle yapmak” günüdür. Nedir bu çiçek böcek günü? Şöyle ki, söz konusu kadınlar olduğunda nedense herkesin bir pembeleşesi, her yere çiçek resimleri koyası gelir; kadınların hak mücadelesi olmaktan çıkarılıp çikolata ve hediye alma gününe dönüştürülmeye çalışılır. Peki, neden? Genel bir çerçeve çizmeye çalışalım: Ataerkil bir
DW Haberi Asimilasyon, Gerçekler ve Çerkesler
Tuma Nursima Tuna DW Türkçe’nin Çerkesler ile ilgili yayınladığı kısa belgeselden sonra bir asimilasyon tartışması başladı. Bu konuda fikir belirten çoğu kişinin kavramlar, tarihsel süreç ve Çerkeslerin talepleri konusunda fikir sahibi olmadığını gözlemledik. Bu tip tartışmaların nitelikli olması için öncelikle üzerinde konuşulan başlıkların netleştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu yazıda da bu minvalde kavramlar üzerinden kısa bir giriş yapacağım. TDK asimilasyonu “Farklı kökenden gelen azınlıkları veya etnik grupları, bunların kültür birikimlerini, kimliklerini baskın doku ve yapı içinde eriterek yok etme.” şeklinde tanımlamıştır. “Dünyada uygulanan asimilasyon modellerinin başında Anglo-Uyum ile Eriyik Potası şeklinde iki alt yaklaşım geliştirmiş olan ‘konformist-fonksiyonalist asimilasyon modeli’ gelmektedir. (Kymlicka
Cinsiyetçilik Her Zaman Saldırmaz: Çelişik Duygulu Cinsiyetçilik Kuramı
Zeynep Yağan Antik çağlardan günümüze gelene kadar pek çok zaman ve pek çok kültürde kadınlar aşağılandıkları kadar el üstünde tutulup saygı da görmüştür. Ne de olsa “kadınlar çiçektir” ve cennet, babalarına güzel çocuklar veren annelerin ayakları altındadır. Kadınlar bir erkeğin himayesinde korunmalı ve kollanmalıdır çünkü bir erkek eşini bulana kadar asla tamamlanmış sayılmaz. Her başarılı erkeğin arkasında onu çekip çeviren müthiş bir kadın vardır. Peki, neden bu yazı cinsiyetçilik üzerine? Seksizm, ya da Türkçeleştirilmiş haliyle cinsiyetçilik, genellikle kadınlara karşı bir saldırganlık olarak görülmektedir. Bu tanım çoğu durumda doğru olmakla birlikte cinsiyetçiliğin önemli bir bileşenini dışarıda bırakmaktadır: Kadınlara karşı öznel olumlu