Nursima Tuna
Sivil toplum kuruluşlarının etkinliklerine getirilen erteleme süresinin sona ermesi ile, Çerkes dernekleri de yönetim kurulu değişikliği gündemli genel kurul çağrılarını yapmıştı. Haziran ayının başından bu yana birçok dernek, yeni yönetim kurulunu seçti. Başta tamamı kadın üyelerden oluşan Samsun Birleşik Kafkasya Derneği yönetim kurulu ve Kayseri Kafkas Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nurşah Özyürek olmak üzere göreve gelen tüm başkan ve yönetim kurulu üyelerine, özveri isteyen görevlerinde başarılar diliyoruz.
Almastı olarak yola çıktığımız ilk günden beri, Çerkes toplumunda toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması gerektiğini savunuyoruz. Peki nedir bu toplumsal cinsiyet eşitliği? Kadın ve erkeğin, kamusal ve özel hayatın bütün alanlarında eşit ölçüde görünürlüğünü, güçlendirilmesini, sorumluluk almasını ve katılımını sağlamaktır. Kadını kamusal alanda görünür kılmak ve özellikle toplumsal kararlar alınırken kadın katılımını sağlamak için, Çerkeslerin örgütlendiği yegâne sivil toplum kuruluşu olan derneklerde, eşit temsil ilkesinin uygulanması gerektiği ise aşikârdır.
Eşit temsilde ısrarcıyız ama neden? Sivil toplum kuruluşları; ilkelerini, dönemsel faaliyetlerini belirlerken toplumu oluşturan tüm paydaşları dikkate almalıdır. Bu bağlamda bir insanın yaşadığı toplumda görünür olmasının, toplumsal kararlarda etkin ve sorumluluk sahibi olabilmesinin bir insan hakkı olduğunu düşünüyoruz. Özellikle Çerkes dernekleri Çerkeslerin şehirdeki tek kültürel alanı olduğu için topluma hizmette daha büyük bir sorumluluk taşıyor. Bu sorumluluk nedeniyle sadece kadın hakları değil insan hakları bağlamında, herkesin eşit hakkı için mücadelemizi vermeli ve toplumu oluşturan her paydaşın, karar alma mekanizmalarına katılımını sağlamalıyız.
Tüm bu nedenler ve temsilde eşitlik ilkesinin Çerkes sivil toplum kuruluşlarında uygulanmasını önemsediğimiz için dernek yönetim kurulu listelerini bu gözle incelemek istedik. Yazımızda yer alan verilerin KAFFED ve Çer-Fed’in resmî sitelerinden elde edildiğini, ancak bu kurumlar verileri resmî istatistik olarak yayınlamadığı için hata ihtimalinin de bulunduğunu vurgulayarak birkaç veriyi dikkatinize sunmak istiyorum.
Güncel verilere göre KAFFED’e üye 56 dernekten sadece 4 tanesinde yönetim kurulu başkanı kadın. Kadın başkanların oranı %3’ü bile bulmuyor. Yönetim kurullarında asil olarak bulunan 465 üyeden ise 122 tanesi kadın. Bu da kadınların yönetim kurullarında %26 oranında temsil edildiğini gösteriyor.

Not: Yeni seçim verilerine ulaşılamayan dernekler 2021 sütununa eklenmemiştir.
Bunun yanı sıra bizi daha çok endişelendiren; KAFFED üyesi derneklerin 15 tanesinin yönetim kurulu listesinde hiç kadın üyenin bulunmaması. Toplumun yarısını oluşturan kadınlar, sivil toplum kuruluşunun karar alma mekanizmasında hiçbir şekilde yer bulamıyor.
Yönetim kurullarında kadın üye bulunan derneklerimizde ise kadınlara çoğunlukla sembolik bir yer verilmiş durumda. Yedi üyeden biri veya ikisinin kadın olduğu dernek sayısı azımsanmayacak kadar çok. Özellikle yedek ve asil listelerinden oluşan kurullarda kadınlara çoğunlukla yedek listede yer verilmesi, kadın üyelerin adeta formaliteyi yerine getirmek amacıyla yazıldığının da göstergesi niteliğinde.
2021 yılında Eylül ayı itibariyle KAFFED’e üye 16 dernekte yeni yönetim kurulu göreve geldi. Bunlardan 10 tanesinde, eski yönetim kurulu ile karşılaştırıldığında kadın üye sayısının arttırıldığını görüyoruz. Özellikle Ankara Çerkes Derneği ve İstanbul Kafkas Kültür Derneği, yönetim kurullarında kadın üyelere daha fazla yer verip kadın temsil oranını %57’ye çıkararak bu konuda öncülük ediyor.

Geleceğe dair umut veren diğer dernekler ise Göksun Çerkes Kültür Derneği, İnegöl Çerkes Adige Kültür Derneği ve yönetimin tamamı kadınlardan oluşan Samsun Birleşik Kafkasya Derneği. Göksun Çerkes Kültür Derneği ve İnegöl Çerkes Adige Kültür derneği’nin eski yönetim kurullarında hiç kadın üye bulunmazken şu an yer alabilmiş vaziyette. Memleketim olması sebebiyle içinde büyüdüğüm ve yakından takip ettiğim Göksun Çerkes Kültür Derneği’ne burada ayrı bir parantez açmak istiyorum. Kuruluşundan bugüne yönetim kurullarının hiçbirinde kadın üyenin yer almadığı derneğin yeni yönetim kurulu 6 kadın, 8 erkek üyeden oluşuyor ve kadınlar başkan yardımcılığı da dâhil olmak üzere aktif olarak görev alıyor.
Tüm bu güzel gelişmelerin yanı sıra Kafkas Çerkes Derneği ve Kahramanmaraş Kafkas Kültür Derneği ise yeni yönetiminde eski yönetime nazaran daha az kadın üyeye yer vererek temsil eşitliğinde gerileme göstermiş durumda.
Çer-Fed’e üye dernekleri incelemek istediğimizde güncel verilere ulaşmakta biraz zorluk çektiğimizi söylememiz gerekiyor. 13 dernekten 8 tanesinin yönetim kurulu listesine ulaşabildik. Bunlardan 3 tanesinde hiç kadın üye bulunmuyor. 50 yönetim kurulu üyesinden 13 tanesi kadın olup, temsiliyette %26 oranı görülüyor.

Tüm bu sayısal verilerin yanı sıra yönetim kurulu üyesi kadınlar ile yapılan kişisel sohbetlerde çoğunlukla kurul toplantılarına davet dahi edilmedikleri, fikirlerinin değerlendirmeye alınmadığı gibi hususların çokça dile getirildiğini de belirtmemiz gerekiyor. Kadınlar adeta bir vitrin üye gibi bulunarak alınan kararlara katılamıyor ya da “katılıyormuş gibi” görünmek zorunda kalıyor oluşu temsil eşitliğinin zihinde sağlanmadığının da göstergesidir.
Peki biz temsil eşitliği konusunda ne öneriyoruz?
Öncelikle pozitif ayrımcılık ilkesi gereği federasyona üye derneklerin tüzüklerine, yönetim kurulu oluştururken belirli oranda kadın üye bulundurma zorunluluğu getirilmesinin federasyon tarafından zorunlu tutulmasını öneriyoruz. (Bu konuyu daha önce Tüzük Önerisi paylaşımımızda da ele almıştık, buradan ulaşabilirsiniz.)
Kadınların ev içi emek yükünün azaltılarak kamusal alanda sorumluluk alabilmesinin önünün açılmasını, bunu sağlamak için Almastı’nın bu konuda çeşitli işbirliklerine de açık olduğunu vurgulayarak dernekler ve federasyonlar tarafından topluma yönelik eğitici çalışmalar yapılmasını öneriyoruz.
Belirli oranda kadın üye bulundurma zorunluluğunun eylemde her zaman eşitlik sağlamadığının farkındayız. Bunun için alınan kararlara kadınların ne derece katılabildiği, kurul toplantılarında fikir ve ifade özgürlüğünün sağlanıp sağlanmadığı konusunda federasyonların geri dönüş raporları alması gerektiğini düşünüyoruz.
Yönetim organlarındaki kadınlar hususunda değinmek istediğim başka bir konu ise Kadın Katılımı Çalıştayı. KAFFED tarafından, temsiliyette eşitlik sorununa çözüm için yol haritası çıkarabileceği umulan Kadın Katılımı Çalıştayı, 13-14 Şubat 2021 tarihinde düzenlendi. Çalıştayın üzerinden 6 ay geçmesine rağmen çalıştay raporu halen yayınlanmadı. Rapor yayınlanmadığı için bu çalıştaydan ne gibi sonuçlar çıkarıldığını, tespit edilen sorunların çözümü için ne şekilde planlama yapıldığını, şayet bu planlama yapıldıysa hangi aşamaya gelindiğini maalesef bilmiyoruz.
Geçmişte de çok kez tecrübe edildiği üzere; herkesin her konuda çok güzel konuştuğu, ancak kimsenin elini taşın altına koyarak eyleme geçmediği benzer örneklerden birinin yaşanacağı konusunda endişeliyiz. Biz bu taşı sırtlamaya hazırız. Peki siz ne yapacaksınız?