21 Mayıs Bildirisi

4 'da okunur

Bizler bu dünyanın unuttuklarıydık.

Lanetlenmiş, ölülerine mezar taşları bile çok görülen, binlercesi denizlerin altında kalan bir halkın, unutulması belki de “normal” olandı. Yaşatılanları, tarihteki tatsızlıklar olarak geçiştirmeyi düstur edinmişlerin soykırım için de planı farklı değildi.

Bizler bu dünyaya beklenmiyorduk.

“19. yy’da Kafkasya’da yaşanan savaşlar” diye geçiştirilen, ancak modern tarihin ilk soykırımını yaşayanların torunlarının,  yapılan adaletsizliği bulundukları her yerden gündem edeceğini kimse öngörememişti. Bölük pörçük, örgütsüz bir diasporaya ve anavatana sahiptiler. Çoktan asimile edilmiş olması beklenen bir halkın, tarihini kimliği ile birlikte inşa etmesi beklenmiyordu.

Ancak biz bugün o torunlar olarak bir kez daha haykırıyoruz: Çarlık Rusya’sının planlı bir şekilde yürüttüğü bu temizlik ve sürgün hareketi açık bir soykırımdır!

Çarlık Rusya’nın mirasını sahiplenen ve devamı niteliği taşıyan Putin Rusyası’nda yıldırma politikaları ile sindirme gayesi devam etmektedir. Tüm politik muhalefetin baskılanması bunun en açık örneğidir. Ataları gibi dua ettiği için yargılanan Ruslan Guaşev, adi suçlarla yaftalanmak istenen aktivist Martin Kocheseko, İnguşetya’da halkı için adalet aradığından hapsedilen kız kardeşimiz Zarifa Sautieva, Rus ırkçılarınca katledilemediğinden her günü işkence haline gelen Aslan Cherkesov, soykırım siyasetinin 1864’te bitmeyip 90’lı yıllarda hala sistematik olarak tüm Kafkasya’da devam ettiğini dünyaya duyuran Anna Politkovskaya, Natalya Estemirova ve kimliğini yaşatmak için mücadele veren, ismini sayamadığımız tüm aktivistlerin şahsında; cezalandırılan tüm Kafkasya’dır.

Ancak saklı hafızaların da zamanı gelir.

21 Mayıs 1864’te düştü zannedilen ve yok olması zafer alayıyla kutlanan Çerkesya’nın ve Çerkesya halklarının yok olmadığını her 21 Mayıs’ta usanmadan tekrar etmek, adalete inancı olan tüm insanlığın görevidir.

Bu minvalde; soykırımın asli faili Rusya’yı, gerçekleştirdiği soykırımla yüzleşmeye, yerlerinden edilen ve yok edilmeye çalışılan bir halka karşı sorumluluğunu yerine getirmeye ve halen devam ettiği sindirme politikalarına son vermeye çağırıyoruz.

Soykırıma, yok etme politikalarına ve örtbas edilmeye çalışan tarihimizle hâlâ buradayız. Adaletten vazgeçmiyoruz, “medenileştirilmeyi” kabul etmiyoruz.

Kafkasya’yı tamamen pasifize etme hayallerini gerçekleştirmelerine izin vermiyoruz.

Çarlık Rusyası’ndan soykırım geleneğini devralan Putin Rusyası’na, Çerkes diasporasının bulunduğu ülkelere ve tüm dünyaya sesleniyoruz:

ÇERKES SOYKIRIMINI TANIYIN!

Almastı – Çerkes Kadın Hareketi

Bir önceki

Sürgün, Soykırım ve Kadınların Deneyimleri

Bir sonraki

Almastı ile Çerkes kadınları üzerine söyleşi

Latest from Blog

İkrardan Dönüş

oturdum saydım. kaçıncı gündü. öldüğü, son nefesini verdiği gün müydü birinci gün. yoksa defnedildiği gün mü.

0 $0.00